bugün

sevdiği entry'ler

kürt sorunu

kürt sorununun türkiye kürdistanı ile ilgili kapsamlı bir çalışma okumak isteyen arkadaşlar, paul j. white' ın yazdığı ''ilkel isyancılar mı? devrimci modernleştiriciler mi? (kürt ulusal hareketi)'' adlı kitap, vate yayınlarından çıkmaktadır.

kitap osmanlı'nın son dönemlerinden başlayarak günümüz türkiye'sine kadar gelinen süreçte kürt sorunun kapsamlı ve tarihsel bir perspektifini güzel bir şekilde sunuyor. ayrıca ne türk ne de kürt propagandasına girmeden olayları olabildiğince geniş bir açı ve zengin alt kaynaklar ile sunuyor. bu konuda bir şeyleri cidden merak edip öğrenmek isteyenler için güzel bir kaynak kitap olma özelliğini taşıyor.

iyi okumalar.

4 yaşindaki oğlunu emziren kadın

freud’un haz yasasına göre yarraaa tersten yiyecek çocuk.

freud bey şöyle diyor; çocuk oral dönemde haz bölgesi olarak ağzını kullanır. sütten kesilme yaşı ise en geç iki sene olmalıdır. eğer iki yaşından uzun süre emerse, haz duyumu artacak ve mutlaka saplantılı, saldırgan bir bireye dönüşecektir. bu dönemi sağlam atlatamayan çocuklar, bir sonraki dönem olan anüs, yani büzgeç kas kontrolü ya da bir başka deyişle tuvalet eğitimi sürecinde de sıkıntı yaşayacak ve rahat bir tuvalet eğitimi süreci geçirecektir. bu sürecin sonunda elimizde saplantılı, saldırgan ve maddi kaygıları olmayan bir birey olacak.

ayrıca en kritik dönem olan fallik dönemi, yani cinsel süreci de atlatamayacak çocuktur aynı zamanda. oedipus sürecinde anne ile derin ilişkilere girecek ve hayatı boyunca anne modelini arayışta olacaktır.

uzun lafın kısası, bu çocuk tüm hayatını farkında olmadan alt benlik kontrolü ile geçirecek, ilkel hazlarının kurbanı olacaktır. işleyeceği suçlar; tecavüz, cinayet türü suçlardır. süperego’nun ego’yu yani dengeleyeci unsuru tetiklemesi ile biraz da olsa saplantı ve saldırganlık gibi ilkel hazlardan uzaklaşacak ve onu toplum içinde gizleyecek. bu süreç elbet birgün patlayacak ve insanlar kendisi için; ‘aa ne kadar da efendi, ne kadar sessiz, sakin bir çocuktu, nasıl 7-8 kişiyi öldürdü anlayamıyorum’ diyecek.

sırf annesine benziyor diye birçok kadını doğrayacak, geleceğin sarı pipili ultra seri katilini izliyorsunuz beyler/bayanlar.

arz ederim.

ateistler ahlaklı olabilir mi

ahlak dinlerle var olmadı, dinler var olan ahlak üzerine inşa edildi. yani ahlak tarihi dinler tarihinden çok daha öncedir. bir diğer husus ise ahlaksızlıktır. ahlaksızlıklar dinlerle bitmemiştir. tam tersi din nerede hakimse o coğrafyalarda ahlaksızlıklar daha da artmıştır.

tabi ahlak nedir, ahlaksızlık nedir bunlar üzerinde de mutabık kalmamız gerek. iki erişkin, bir erkek bir kadının kendi rızalarıyla öpüşüp sevişmeleri ahlaksızlıktır derseniz, bir erkeğin üç dört beş kadınla evliliğine ise ahlak derseniz işler karışır.